Arşiv
Burada alıntı yok çünkü bu yazı korumalı.
Belki birinin sırtında, belki birinin heybesinde çıkarsın yola. Gün olur heybesinden çıktığının eline baston olursun, sırtından indiğini sırtında taşırsın. Yolculuğu işte o zaman öğrenirsin, gitmeyi ondan sonra bilirsin. Bir gün bakarsın ki sırtın hamal küfesinden kalabalık olmuş. Sırtındaki yükün bazısı omuzlarını yere sokmak istercesine bastırırken, bazısı sırtını bir dağa yaslamışçasına güç ve güven verir sana. […]
Suren Manvelyan isimli Ermeni bir akademisyenin “your beautiful eyes” [bir şarkı sözümüzle benzeştirerek tercüme edersek: ‘ah o güzel gözlerin’ ] ismini verdiği ve çeşitli gözlerin makro çekimlerinden oluşan galerisinden bir kaç resim… Söylenebilecek çok şey geldiğinde akla, sanırım en güzeli hiç bir şey söylememek… [büyük halleri için resimlere tıklayınız]
Geçen dönem (bahar yarıyılında) Yavuz Sultan Selim ile Cengiz Han öğrencimdi. Şimdi ise (yaz yarıyılında) Sibel Can ile Ömer Çavuşoğlu öğrencim. Geçmiş yılları hiç karıştırmıyorum ama Fevzi Çakmak ile de askerdeyken aynı ranzayı paylaştığımı söylemeden geçemeyeceğim :)
Henüz çocuktum. Çocukluğumun büyüdüğümü sandığım yıllarını yaşıyordum. Mavi Marmara‘daydık. Mavi Marmara, Marmara Adasına gidiyordu. Babam bizi tatile götürüyordu. İskelede Mavi Marmaranın yolcu almaya başlamasını heyecanla beklemiş, güverteye çıktığımızda numaralı koltuklarımızı bulup bir süre çekingen çekingen bu güzel gemiyi içinde oturup seyretmiş, şaşkınlığımızı atar atmaz da ablam ve kardeşimle gemiyi keşfe çıkmıştık. “Mavi Marmara” masmavi Marmara’da, […]
Ersin web günlüğüne bir video eklemis. Sir Ken Robinson’un keyifli anlatımı sayesinde nasıl bittiğini anlamadığım bu videoyu beğendiğim için, burada da olmasını istedim. Videodakinden farklı olarak, mevcut durumun resmi ideolojiler tarafından kasıtlı olarak bu şekilde düzenlendiğini düşünüyorum. Keyifli bir anlatımla, ufuk açıcı bir video, buyrunuz: [Altyazılı seyretmek için, videonun alt kısmından “View Subtitles” yazan yeri tıklayıp dilediğiniz […]
Bir hafta kadar önce eşim dedi ki: “bir oyuna katılacağım, bana ‘ve ıspanağıma hak verdi‘ diye biten çok kısa bir hikaye yazar mısın? sen becerirsin böyle şeyleri“… Evet, kısa-uzun hikaye uydurmak çok rahat yapabileceğim birşeydi, zaten hayatım bunu yapmakla geçmişti, ama zor olsa ne yazardı ki? Bir erkeğe kadını “sen becerirsin böyle şeyleri” dediyse, zaten […]
Ben Hüsnü Kuruntu olarak tanımıştım, şimdikilerin Tahsin Amcasıydı. Vakti geldi, o da gitti. Allah rahmet eylesin… viki
sevdiğim bir yakınımın gönderdiği videoyu buradan paylaşmak istedim.
Başkaları da şöyle dedi