Arşiv
“Üşümüş mandalina yersem, boğazım hasta olabilir, onun için ısıtıyorum.”
meğer toplanabiliyorlarmış…
Kızım ve büyük oğlumla Doğancılar parkından Üsküdara doğru yürüyerek iniyorduk. Kısa yürüyüşümüz esnasında üç farklı siyasi partinin seçim otobüs/midibüsleri yakınımızdan geçti. Bu geçişler esnasında elbette ki bangır bangır o gürültülü ve sözleri anlaşılmayan şarkılarını çalıyorlardı. Üçüncü otobüsten sonra 5,5 yaşındaki kızımla aramızda şu konuşma geçti: – Baba neden böyle şarkılar çalıyorlar? – Seçim olacak ya […]
– baba bana tornavida ver – ne yapacaksın oğlum tornavidayı? – Onu açıcam – Onu açıp ne yapacaksın – İçine bakıcam – Sonra ne olacak? – Ne varmış görücem. – Sonra ne yapacaksın? – Kapatıcam. İş bittikten sonra: – Al baba, tamir ettim. not: mavi renkli satırların orjinal hali değil, decode edilmiş hali yazılmıştır.
“Baba! Neden o uzun kulakli -ama zıplamayan- ve otçul hayvanla babasını söylüyorsun?”
Kumbara, aslen boş bir pet şişeyle bile yapılabilecek basit bir eşya olmasına rağmen, insanların, özellikle çocukların çok sevdiği bir eşyadır. Bir bakış açısıyla kumbara sevgisini para sevgisi ile özdeşleştirmek mümkün olsa da, bence bunun tam tersine, bu sevginin altında “ben paranın kontrolünde değilim, para benim kontrolümde” düşüncesi yatmaktadır. Bu açıdan baktığınızda ulvi bir boyutu olan […]
Kızımın okulunda veli katılımı adı altında öğrencilerin velilerini sırayla belli günlerde okula çağırıyorlar. Veli de bir saat süreyle kendi çocuğunun da aralarında bulunduğu sınıf içinde hikaye okuma, deney yaptırma vs. gibi kendi seçtiği etkinlikleri gerçekleştiriyor. Çeşitli yönlerden faydası olan bir uygulama…
Biraz kişisel bir hikaye, biraz çocuk psikolojisi, biraz hatıra ve sonunda teknolojik bir oyuncak içeren bu uzunca yazı, ilginizi çekecekse, devamını da okuyabilirsiniz.
Başkaları da şöyle dedi