Arşiv
Bir hikaye yazdım bilmeden, Üç kişi vardı, üçü de ben. Bir ben yoktum sadece… Çamura battım istemeden, Üç kişi taşıdım, üçü de ben. Yalnız bana bulaştı o gece… İnsanlar geldi sulbümden, Üç çocuğum oldu, üçü de ben. Üç cevaplı bir bilmece… Kendime geldim, kendimden, Üç tane ben vardı, üçü de sen. Senden […]
Burada alıntı yok çünkü bu yazı korumalı.
Katırofi minekubum minertondi hayradon, Mekıronti hineltibi niyesonal mentaron. Hayradonti kapasımal, nekirtona zarzuna! Zarzuranti hineltibi nekirtebi haytaron.
Bir hafta kadar önce eşim dedi ki: “bir oyuna katılacağım, bana ‘ve ıspanağıma hak verdi‘ diye biten çok kısa bir hikaye yazar mısın? sen becerirsin böyle şeyleri“… Evet, kısa-uzun hikaye uydurmak çok rahat yapabileceğim birşeydi, zaten hayatım bunu yapmakla geçmişti, ama zor olsa ne yazardı ki? Bir erkeğe kadını “sen becerirsin böyle şeyleri” dediyse, zaten […]
Benim Hala Umudum Var benim hala umudum var isyan etsem de istediğim kadar inat etsem bile bırakmazlar sahibim var benim hala umudum var seviyorlar bazen soruyorlar hayran hayran seyret ister katıl ister vazgeç güzel günler bizi bekler eyvallah dersin olur biter boyun bükük önünde ağlasam sessizce şu garip gönlüm affolur mu ? bu fırtına durur […]
31.Ocak.2008 tarihinde Gitti, gidişi içimi yaraladı diye bir yazı yazmıştım. Gördüğüm luzum üzerine :) aynı yazıyı tekrar yayınlıyorum. ——————————————————— Gelişi sizi geceler boyu uykusuz bırakmıştır. onu beklemenin ızdırabını öyle yoğun yaşamıssınızdır ki, geldiğinde kavuşmaktan ziyade, geceler boyu süren ızdırabın bittiğine sevinirsiniz. Gelişi bir boşluğu doldurmuştur… Seneler boyu birlikte yaşar, birlikte yatar kalkar, birlikte yer-içersiniz. O […]
Cemal Safi’nin çok sevdiğim bu şiirini, yeri geldiği için bir kez de buradan paylaşma ihtiyacı hissettim: Tek Hece Var mı beni içinizde tanıyan? Yaşanmadan çözülmeyen sır benim. Kalmasa da şöhretimi duymayan, Kimliğimi tarif etmek zor benim… Bülbül benim lisanımla ötüştü. Bir gül için can evinden tutuştu. Yüreğine Toroslar’dan çığ düştü. Yangınımı söndürmedi kar benim… Niceler […]
Tam metnini 11 sene kadar önce bir hısmımın hediye ettiği kitapta okuduğum İsmail Otar’ın o eşsiz şiirini kitaptan bakıp yazmaya üşenince tataryemekleri blogundan alıntı yaptım. Tatarlar sadece siyahları okusalar yeterli, gri renkli yazılar İstanbul Türkcesi ile karşılıklarıdır…
Burada alıntı yok çünkü bu yazı korumalı.
Başkaları da şöyle dedi