Yazma ihtiyacı ve küçük bir geri dönüş…

Mar 16th, 2024 | Filed under Bence böyle

Farkettim ki epeydir mektup yazmıyorum, muhabbetini sevdiğim insanlara uzun mailler yazmıyorum, günlük yazmıyorum, içimden gelenleri yazıp paylaşmıyorum. Kendi kendime yazıp gönderdiklerim var ama onlar da kısaltmalar şeklinde, yazmanın zevkini veren şeyler değil, sanki kendi kendime not almak gibi. Mesleki okumalarım ihtiyaç olan okumaların, mesleki yazmalarım ihtiyaç olan yazmaların önüne geçti. Oysa öyle olmamalıydı…

2011 sonlarına kadar burada, kendime ait mekanda, kendi kendime bir şeyler yazıp paylaşıyordum. Sonra bu paylaşımlarım Facebook platformuna kaydı, ondan bir kaç sene sonra twitter’a… Uzun yazılar önce twitterda 150 karakterlik özetlere dönüştü, sonra onlar da kayboldu gitti.

Yazma konusunda iddialı değilim elbette, ben bir mühendisim, sayısalcıyım, teknik adamım. Edebiyatı okuma tarafında sevsem de icraat tarafında şaşıyım biraz. Bu yüzden teknik yazılar haricinde iddialı olmam da beklenemez. Ama nasıl şarkı söyleme konusunda iddialı olmayı geçin, hiç yeteneği olmasa da bir çok insan neşelendiğinde kendi kendine bir şeyler mırıldanır, hüzünlendiğinde bir şeyler mırıldanır ya, benimki de onun gibi, kendi kendime mırıldanmalar. Bir ihtiyaç…

Bu ihtiyacımı nasıl hatırladım peki? Öncelikle babamın vefatından sonra babamın önemli günlerde giydiği ceketinin cebinden 2006 senesinde kendisine yazdığım birkaç mektup çıktı. O mektuplarda kendi ifademde gördüğümi samimiyet, zaman içinde neleri kaybettiğimi gösterdi. Sonrasında eşyaları toparlarken eskiden yazdıklarım çıktı karşıma ve kullanılmayan kabiliyetlerin nasıl köreldiğine şahit oldum. Artık mektup yazanım kalmadı, akıllı telefonlar ve hızlı mesajlaşmalar yaygınlaşalı beri muhabbet eden mailler de kalmadı. Bunlar kafamda dolaşıyordu son bir aydır.

Sonra Sakarya’da çarşıya indiğim bir gün, tren garından geçerken, aklıma 99 depremini takip eden haftalarda ablamla beraber tren garında yaşadıklarımız geldi. Burnumun direği titredi. Bunları yazsam diye düşündüm fakat sonra vazgeçtim, çünkü içinde doğru ifade edemeyeceğim çok şey vardı. Lakin kafamda tren garı ve demiryolu konusuna girdiğimde, kendimi bildiğimden bugüne, yazılabilecek yüzlerce hatıraya sahip olduğumu farkettim. Demiryollarının, demiryolcuların ve garların hayatımda çok başka bir yeri var. Bu yazma ihtiyacı nöbetini atlatana kadar birkaç tane demiryolu ve gar hikayesi yazsam dedim. Yazmaya geri döndüm demesem de, bir krizi atlatana kadar, buraya bir kaç yazı yazıp rahatlayabilirim… Birkaç yazı kendi kendime mırıldanabilirim. Bunları ilk demiryolu yazımın başına yazıyordum ama baktım ki fazla uzatıp yazıya ulaşmayı engelliyorum, ayrı bir başlık yapıverdim :)

Etiketler:
Henüz yorum yok.