Arşiv
Benim Hala Umudum Var benim hala umudum var isyan etsem de istediğim kadar inat etsem bile bırakmazlar sahibim var benim hala umudum var seviyorlar bazen soruyorlar hayran hayran seyret ister katıl ister vazgeç güzel günler bizi bekler eyvallah dersin olur biter boyun bükük önünde ağlasam sessizce şu garip gönlüm affolur mu ? bu fırtına durur […]
31.Ocak.2008 tarihinde Gitti, gidişi içimi yaraladı diye bir yazı yazmıştım. Gördüğüm luzum üzerine :) aynı yazıyı tekrar yayınlıyorum. ——————————————————— Gelişi sizi geceler boyu uykusuz bırakmıştır. onu beklemenin ızdırabını öyle yoğun yaşamıssınızdır ki, geldiğinde kavuşmaktan ziyade, geceler boyu süren ızdırabın bittiğine sevinirsiniz. Gelişi bir boşluğu doldurmuştur… Seneler boyu birlikte yaşar, birlikte yatar kalkar, birlikte yer-içersiniz. O […]
ne olur gitme !…
Burada alıntı yok çünkü bu yazı korumalı.
Millet iyice cıvıttı, şu seçim gelip geçse de kurtulsak… Aşağıdaki afişi Üsküdarda bir reklam panosunun direğinde görüp de fotoğrafını çektim. Bu afişi kim niye hazırlamış bilemiyorum. Yoksa adaylardan birini ti’ye almak için mi? Her ne içinse de, insanlar bu noktaya geldiyse, artık seçimi bir an önce yapıp normal hayata dönmek şart olmuş demektir :)
Yıkmak insanlara yapmak gibi kıymet mi verir? Emin ol onu en çolpa herifler de becerir. Sade sen gösteriver “işte budur kubbe” diye, İki ırgatla iner şimdi Süleymaniye… Ama gel kaldıralım dendi mi, heyhât, o zaman, Bir Süleyman daha lazım yeniden bir de Sinan… Mehmet Akif Ersoy *
Kumbara, aslen boş bir pet şişeyle bile yapılabilecek basit bir eşya olmasına rağmen, insanların, özellikle çocukların çok sevdiği bir eşyadır. Bir bakış açısıyla kumbara sevgisini para sevgisi ile özdeşleştirmek mümkün olsa da, bence bunun tam tersine, bu sevginin altında “ben paranın kontrolünde değilim, para benim kontrolümde” düşüncesi yatmaktadır. Bu açıdan baktığınızda ulvi bir boyutu olan […]
İşten bunaldığınız, tavırlardan sıkıldığınız, kendinize karşı kendinizi sorguladığınız, “kim için yapıyorum” “ne diye yapıyorum” dediğiniz bir sırada, sizinle işi seneler önce bitmiş, ama işi bitince ilişkisi bitmemiş bir kişi, tutar da size bir mail yazar, sizin seneler önce gösterdiğiniz bir çabayı farkettiğini farkettirir, sizin seneler önce onları nasıl gördüğünüzü gördüğünü gösterir, üstüne bir de iltifatlar […]
İki seneyi aşkın süredir sadece kendime yazdığım ve parçalarının değişik değişik yerlerde olduğu bu günlüğü derleyip toparladım. Yazılardaki kendime olan hitapları, size hitaplar şekline dönüştürdüm. Benden başka kimsenin anlayamayacağı bazı yazıları, biraz daha anlaşılır yaptım. Öyle herkesin anlamasını istemediğim bazı yazıları ise daha anlaşılmaz yaptım. “Merhaba Dünya !” derken, dünya ile paylaşmak istemediğim bazı konuları […]
… Zulmü alkışlayamam, zâlimi aslâ sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem… Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım… -Boğamazsın ki ! -Hiç olmazsa yanımdan koğarım. Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam; Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle, Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? […]
Başkaları da şöyle dedi