M.R.B.'den …

Kumbara, aslen boş bir pet şişeyle bile yapılabilecek basit bir eşya olmasına rağmen, insanların, özellikle çocukların çok sevdiği bir eşyadır. Bir bakış açısıyla kumbara sevgisini para sevgisi ile özdeşleştirmek mümkün olsa da, bence bunun tam tersine, bu sevginin altında “ben paranın kontrolünde değilim, para benim kontrolümde” düşüncesi yatmaktadır. Bu açıdan baktığınızda ulvi bir boyutu olan kumbara sevgisi, aynı zamanda tasarruf alışkanlığı da kazandırmasıyla, çocuklar için faydalı bir eşyadır.

Ben küçük bir çocukken ablamla ikimizin birer kumbaramız vardı. Hani İş Bankasının o meşhur metal kumbaralarından. Ablamınki altın rengindeydi [ayynı yandaki resim gibi]. Benimkisi ise kırmızıydı. Hele ki o yaşlarda eşyalarımda kırmızıyı hiç tercih etmediğim halde kumbaramı çok severdim. Paralarımızı ayrı ayrı biriktirir, kumbaralar dolduğunda açtırmak için beraberce bankaya gider ve açtırdığımız kumbaraların ikisini de ablamın hasır çantasına boşaltıp eve gelirdik. Sonra evde oturur kimin kumbarasından ne kadar çıktığını önemsemeden o parayı bölüşürdük.Bizim için paralar kıymetli değildi, ama kumbaralarımız çok kıymetliydi. Bu yüzden paralar ortak olsa da, kumbaralar özeldi :)

İş bankasının bu kumbaraları metaldendi ve kaliteliydi. Para atma delikleri biri bozuk para için, biri kağıt para için olmak üzere iki yanındaydı, üstünde ise taşıma kulbu vardı. İş Bankası daha sonra bu kumbaraların plastiğini çıkardı, şekil aynı olduğundan biraz sempatik gözüküyordu ama hiç de güzel değildi. Oyuncak gibi birşeydi, halbuki önceki metal kumbaralar çok kıymetli bir “büyük eşyası” gibiydi…

Bazı başka bankalar da zaman zaman kumbaralar çıkardılar. kırmızı plastikten uğur böceği gibi olanları, çeşitli şekillerde tenekeden olanları vs… Ama ben hiçbirini beğenmedim, ve zaten hiçbirisi de tutmadı. Çünkü hiçbiri kaliteli değildi. Oysa ben sadece çocukken sahip olduğum o kumbara yüzünden İş Bankasına hep bir sempati besledim ve “büyüdüğümde” ilk çalıştığım bankam da sadece bu yüzden İş Bankası olmuştu.

Sonra maaşlarımızın yattığı banka olduğu için Garanti Bankası ile de irtibatımız oldu. Bu irtibat neticesinde hizmetlerinden memnun kaldığım için hemen hemen her bankacılık işlemimi Garanti ile halletmeye başladım. Benim için Garanti Bankası güzel bir bankaydı ama çocuklarım için hiç bir şey ifade etmiyordu. Minibank ve benzeri bir kaç uygulamaları olsa da, bunda bankanın bir jesti değil, pazarlama politikası yatıyordu. Minibank için bankada bir hesap açtırmanız, hatta düzenli olarak para yatırmanız gerekiyordu.

Bu senenin başında yeni banknot ve madeni paralarımızın basılması ile Garanti de bir kumbara kampanyası başlattı. Bu kampanya çerçevesinde bana gönderdikleri kumbara bugün elime geçti. Kumbarayı özel kurye ile şık ve sıcak bir kutunun içinde göndermişler. Kutudan ayrıca bir sertifika ve kumbaranın anahtarı da çıkıyor. Kumbarayı çok güzel yapmışlar. Hem tasarımı güzel hem de malzemesi. Aynı kumbarayı plastikten veya peynir tenekesinden yapsalardı, muhtemelen çocuklarımız için 1 lira dükkanından aldığımız eski kumbaralarımızı değiştirmeye gerek görmez, Garantinin bu girişimini de diğer başarısız kumbara girişimleri gibi tasarrufu teşvik edeyim derken yapılmış bir israf gibi görürdük. Ama bu kumbaralar çok güzeldi.

Ancak yine de bir problem vardı, bu kumbarayı çocukların hangisine verecektim? Neyse ki bu da bir problem olmadı, Garanti bir kumbara da eşime göndermişti ve aklı eren iki çocuğumuza yetecek kadar kumbaramız oldu :) 3 numara ise henüz çok küçük olduğundan birşeylerden mahrum kaldığının farkında değil. Kumbaraların ikisinin de altına sahiplerinin seçtikleri renkte permanent kalemlerle sahiplerinin ismini yazdık. Böylece karışma problemini de baştan engelledik.

Şunu da itiraf etmeliyim ki, bir ara kumbarayı çocuklara vermeyeyim, üniversitede, ofisimde masamın üzerine koyayım, elimdeki bozukları atar biriktiririm diye de içimden geçmedi değil!

Garanti bu uygulaması ile bence çok akıllıca bir adım attı. 15-20 sene sonrası için büyük bir müşteri kitlesini bugünden yakalamayı başardı. Kim düşünüp uygulamaya koyduysa, tebrik ediyorum.  Bu güzel kumbaraların üzerine kazıdıkları markalarını, aynı zamanda taptaze beyinlere de kazıyacaklar diye düşünüyorum. Ayrıca bu ufacık ama hoş hediyeleriyle, son zamanlarda kendilerine karşı bakışı iyice değişmeye başlamış olan bendenizin de biraz gazını aldılar :)